Faik Öztrak: “Erdoğan işe geldiğinde yazdığımız program sayesinde ekonomide yolunu açtı.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Madem ‘tefeciler’den, faiz lobilerinden bahsedeceğiz, o zaman devletin resmi verileriyle de soracağız. Kasırgayı kim kuruyor ve her ay 2 milyar 212 milyon doları, 72 milyon 743 doları kim aktarıyor? Her gün bin dolar, saatte 3 milyon 30 bin 974 dolar faiz lobilerinin cebine mi giriyor? diye sordu. Öztrak, “Ülkemizi IMF kapısından kurtaran” türkiye ‘Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nı yazan ve uygulayan ekipte Hazine Müsteşarı olarak konuşuyorum. Aslında bunu en iyi Erdoğan biliyor. Erdoğan iktidara geldiğinde yazdığımız program sayesinde ekonomide önü açık ve büyümeye dönen bir ekonomi buldu. Şimdi Erdoğan ‘IMF’nin kapısına tekrar gitmek’ten bahsediyorsa bunun sorumlusu 21 yıldır ülkeyi yönetendir. Ülkeyi IMF’nin kapısına yaklaştıran, ekonomimizi krize sokan Erdoğan’dır” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Gündemi değerlendiren Öztrak, şunları söyledi:
“Kurulumuzun gündemi, milletimizin temiz oyununa ve seçim zemininde yaptığımız çalışmalara zarar vermemek adına sandık güvenliği hazırlıklarımızı değerlendirmekti. Toplantımızda ucubenin yol açtığı devlet krizini ve ekonomik krizi ele aldık. Ülkemizdeki Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bu krizlerin milletimize faturası ağır oldu, biz de bunu hızla kapattık.” Bundan kurtulmak için atılması gereken adımları da tartıştık.
“MİLLETİMİZİN CUMHURİYETİMİZİ GERÇEK DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRMASINA 26 GÜN KALDI”
Hafta sonu Balkanlar’da 9 ülkede belediyelerimiz kardeş belediyeleri ile iftarlar düzenledi. Genel Liderimiz ve 13.Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu, tüm bu belediye başkanları, Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımız ve yöre halkı ile Kırcaali’de iftarda bir araya geldi. Bulgaristan’da hemşerilerimizle iftar yemeğine coşkulu katılımlarından dolayı hemşerilerimize ve yöre halkına bir kez daha teşekkür ediyoruz. Milletimizin Cumhuriyetimizi gerçek bir demokrasi ile taçlandırmasına 26 gün kaldı.
“CUMHURİYETİMİZİ KURAN AZİZ MİLLETİMİZ 14 MAYIS’TA YENİ BİR TARİH YAZACAKTIR”
Bundan bir asır önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde; Yedi düveye karşı dimdik ayakta duran aziz milletimiz, tarihin en görkemli zaferlerinden birini kazanmış, emperyalizme karşı ebedi Genel Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyetimizi kurmuş; 14 Mayıs’ta yeni tarih yazacak. Karanlık bir tiranlığa dönüşen bu canavarca rejim, demokratik yollarla sandıkta evine gönderecek. Saray Hükümeti’nin görev başında durduğu her dakika milletin aleyhine işlemektedir. O koltuklara oturdukları her dakika milletimizin sırtına yeni yükler biniyor. Milletimiz ise, Millet İttifakı’nın adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak seçmek ve CHP’yi birinci parti yapmak için şimdi sandıkta iktidar taslağını vermek için gün sayıyor. kendini unutan, hâlini görmeyen, sesini duymayan, beyni göçüp giden şahsım.
“İŞSİZLİK ORANINDA DÜNYADAKİ RAKİPLERİMİZ SOYADI, TANZANYA VE BELİZEDİR”
“BU YIL İŞSİZLİĞİ YÜZDE 5’E İNDİRMEK KONUŞUYORLAR, GERÇEĞİN YARI BU”
Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10’dur. Ancak kibirli saray ve beceriksiz kadrosu, bu yıl işsizliği yüzde 5’e, yani yarı yarıya düşürme sözü verdi. Bunu devletin planlarına ‘hedef’ diye yazdılar. Yakalayamadılar. Milletimize verdikleri sözü tutmadılar. Milletimizi işsizliğe mahkûm ettiler.
“ÜLKEDE ÇALIŞANLARIN YARIDAN FAZI BİR GÜNÜNÜ TABAN FİYATTAN VEYA FİYATTAN ÇALIŞIYOR”
Bu ülkede çalışmayan fakir, çalışan fakir… Ülkede çalışanların yarısından fazlası gece gündüz demeden asgari ücret veya bir ücret karşılığında çalışıyor. Maliyet o kadar yüksek ki asgari ücret ilan ediliyor ama bir ay bile dayanamıyor. Yoksulluk sınırının altına düşüyor.
“ONON’UN AĞIRLIĞI 30 LİRA OLDU. ETİN AĞIRLIĞI 300 LİRAYI GEÇTİ. MİLLETİN ETİNİ TOZDA BIRAKMASI HAYALİNDE BİLE OLMADI”
Sarayın kibirlisi ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ dediler ve paramıza damga vurdular. Hayat pahalıya patladı… Soğanın ağırlığı 30 lira oldu. Kıymanın ağırlığı 300 lirayı geçti. Ulus eti; bırak tencerede, rüyasında bile göremezdi. Mutfak bir ateş yeri… İnsanlar için ‘yürümek’, pazardan pazara, en ucuz meyve sebzeyi bulmak için bir pazar haline geldi. Ramazan geçiyor… Millet artık iftar ve sahur düşünecek durumda değil. Ramazan pidesi, güllaç, iftarlık hurma milletimiz için bir lüks haline geldi. Erdoğan sadece mutfakları yakmakla kalmadı, gençlerimizin ev ve araba umutlarını da söndürdü.
“BİTKİ BAKANI KISA ZAMANDA BU SEÇİME ‘TEK HANELİ ENFLASYON’LA GİDECEĞİMİZİ BELİRTTİ. ŞU ANDA ENFLASYON YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE”
“BANKALARDAKİ DOLAR KURU 20 LİRAYI AŞTI. BANKALARIN PİYASADAN ALIMLARINDAKİ SINIRLAR”
Ülkemizin gücünü bir bayrak ve bir marş gibi simgeleyen Türk liramızın değeri, Merkez Bankası’nın arka kapısından satılan milyarlarca dolara rağmen her geçen gün yeni bir dip gördü. Bankalardaki dolar kuru 20 lirayı geçti. Bankaların piyasadan döviz alma imkanlarına sınırlamalar getirildi. İlk çıktığında 200 liralık banknot arıyor olsaydınız, bulamazsınız. Bankomatlardan şimdi seri, yeni basılmış yepyeni 200 liralar geliyor. Seçim öncesi Almanya’dan para matbaasına kağıt getiren kamyon sayısı üçe katlandı. Yetkililer ‘Kağıt üretimine ara vermeyin’, ‘Nakliyede sorun çıkmasın’ diye firmalara uyarılarda bulunuyordu. Bu kadar para basılmasına rağmen esnaf hala ‘Çarşıda çarşıda para yok’ diye şikayet ediyor. Nereden? Çünkü bu saray üretiminde enflasyon için para toplamak mümkün değil.
“BOZUKLUĞUN MALİYETİ DEĞERİNDEN DAHA FAZLA OLDUĞUNDA İÇERİDEKİ METALLERİ BİZ YAPTIK”
Paramız pul oldu… Söz değil paramız pul oldu. Madeni paranın maliyeti fiyatından fazla olunca içindeki metalleri azaltmaya başladılar. Madeni parayla çalışan makineler de bu kez parayı tanımıyor. Makineler tekrar tekrar ayarlanıyor. Paramız bitti. Gerçekten parayı kırdılar.
“SARAY CARİ AÇIKTA SON 10 YILIN REKORUNU KIRDI”
Cari açık gitti. “Faizi indirerek büyüme ve cari fazla verme” yanılgısıyla yola çıkan saray, cari açıkta son 10 yılın rekorunu kırdı. Bütçe açığı da had safhada. İlk üç ayda bütçe açığı 250 milyar lirayı geçti. Bu açık, faiz dışı harcamaların ikiye katlanmasından kaynaklanmaktadır. İlk 3 ayda; ‘Hazineye yük olmasın’ dedikleri KKM’ye ödenen para 2 milyar 154 milyon lira oldu. Aynı dönemde ‘Biz kuruş ödemeden yapıyoruz’ dedikleri döviz garantili KÖİ’lere ödedikleri para da yüzde 115 artarak 12 milyar 488 milyon lira oldu.
“KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJELERİNE ÖDENEN DOLAR AVRO DOLAR GARANTİLERİNE ÖDENEN PARA 12 MİLYAR 645 MİLYON DOLARA ULAŞTI”
Bu hükümetin, tarif ettiği Pi-Pi-Pi diyerek kibirli bir şekilde sattığı Kamu-Özel Ortaklığı Projelerine dolar ve euro cinsinden verdiği garantiler karşılığında bugüne kadar ödediği para miktarı 12 milyar 645 milyon doları buldu. “Milletin cebinden bir kuruş çıkmayacak” gibi. Bu parayla 31 Fatih Sultan Mehmet Köprüsü veya 4 Yavuz Sultan Selim Köprüsü veya 3 Atatürk Barajı yapılacaktı. Bunu yapanların cahillikle itham edilmesi akıl ve akıl ile gerçekten bağdaşmaz.
“BU HÜKÜMET GİTMEZSE VE BÜTÇE AÇIĞI YIL SONUNDA GİDERSE HEDEFİN 3 KATINI AŞARAK 2 TRİLYON TL’Yİ AŞACAK”
Bu hükümet gitmez ve bütçe açığı bu oranda giderse yılsonunda hedefin 3 katı olan 2 trilyon TL’yi aşacak. Merkez Bankası rezervleri ise son dört haftada 7 milyar dolar eridi. Banka’nın döviz kasası 47 milyar dolar açık veriyor. Rezerv yok ama ülkede açık çok. Hal böyle olunca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Kapalıçarşı’da tekerlekli demir kasalarla dolar topluyor.
“ÜÇ GÜN ÖNCE ‘HAYATIN MALİYETİNİ ÇÖZECEĞİM’ DEDİNİZ. ÜÇ GÜN SONRA ‘EKONOMİKTE SORUN YOK’ DEDİNİZ”
Ekonominin hangi parçasına sahip olursanız olun, size kalmış. Ama sarayın umurunda değil. İstanbul; Küresel Finans Merkezleri Endeksi’nde ise 6 ayda 13 sıra gerileyerek 90. sıraya geriledi. Ama bu beyefendiler ‘Finans Merkezi açılıyor’ derler ve binaların kapılarına kurdeleler keserler. İnşa ederek finans merkezi olamazsınız. Güvenle finans merkezi olun. Erdoğan dün çıktı ‘Ekonomide sıkıntı var… Yok… Çok iyiyiz’ diyor. Şimdi bir karar ver. Üç gün önce ‘Hayat masraflarını ben çözerim’ diye ortalıkta dolaştınız. Üç gün sonra ‘ekonomide sorun yok’ diyorsunuz. Öyle ya da böyle… Açıkça cevap verin; Bu ekonomide bir sorun var mı yok mu? Açıkçası sarayın ekonomisinde bir sıkıntı yok. Maşallah itibarda tasarruf olmaz diyerek en ufak bir israfı biriktirmiyorlar. Saray ve nazırları, devletin uçakları, devletin arabaları, açma kisvesi altında, devletin, milletin parasıyla; Valileri yanlarına alıp Cumhurbaşkanlığı ve partileri için seçim propagandası yapıyorlar. Hazinenin seçimde adil yarış olması için partiye verdiği para da onların cebinde. Evet bu ülkenin sorunu saray ve rıhtım sorunu değil. Bu ülkedeki sorun onların sorunu değil. Bir evde dört kişi çalışıp alın teri döktüğü halde açlıktan bile kurtulamayan, yoksulluğun sınırına varamayan ailelerin sorunudur. Bu kibir ve beceriksizliğin müsebbibi olan saray kibirlileri, bunu örtbas etmek için on parmağıyla on kara gerçek söyleyenlere iftira atmaya çalışır.
“SENİN YILLARINDA YİNE ÇOK CAZİBELİ GÖRÜNÜYORDU. KOMŞADA KAVGA ÇIKARMAK İÇİN GÖRÜNTÜLEYEN VE KAÇAN GÜZEL BİR ÇOCUK GİBİ.
Dün yine kustu. Arsız bir çocuğun tükürüp mahalleyi karıştırmak için kaçması gibi iftiralarını sıralamış. Kendinizi asla yormayın. Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak ve Türkiye yeniden güvenilir bir yönetime kavuşacaktır. Adalet, hak, hukuk gelecek. O kural olacak, kral değil. Bir plan olacak, bir program olacak. Ülkemizin büyük potansiyeli devreye girecek. Şeffaf, millete hesap verebilir, sürdürülebilirliği ve çevreye saygıyı ön planda tutan politikalarımız, yerli ve yabancı tüm yatırımcılara güven vermektedir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında milletimiz önce rahatlayacak, sonra refaha kavuşacaktır.
“GÖREVDE KALDIĞI 21 YILDA VATANDAŞIN CEBİNDEN BÜTÇEDEN 537 MİLYAR 574 MİLYON DOLARI KİM ÇIKARIP, FAİZ LOBİSİNİN CEBİNE OYNADI?”
‘Tefeciler’den, ‘faiz lobicilerinden’ bahsedeceksek, o zaman devletin resmi verileriyle soracağız. Görevde olduğu 21 yılda vatandaşın cebinden bütçeden 537 milyar 574 milyon doları çalıp faiz lobilerinin cebine sokan kimdir? Vatandaşın cebinden faiz lobilerinin kasasına hortum döşeyen, faiz lobilerine her ay 2 milyar 212 milyon dolar, her gün 72 milyon 743 bin dolar, saatte 3 milyon 30 bin 974 dolar aktaran kimdir? ‘ cepler? Önce bu sorulara cevap vereceksin ama sonra meydanlarda millete nutuk çekeceksin.
“ERDOĞAN İŞE GELDİĞİNDE YAZDIĞIMIZ PROGRAM SAYESİNDE EKONOMİDE VE BÜYÜYÜŞÜYLE BİR EKONOMİDE YANINI AÇTI”
O da bize ‘IMF ile görüştüm’ dedi. Kendisiyle bizi karıştırdı. Bizler Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılma kisvesi altında muhalefetteyken Beyaz Saray’a arka kapıdan girenler değiliz, olmayacağız. Sermayesi Türkiye’nin ortak olduğu Uluslararası Para Fonu ile kendisine verilen muhalefeti dinleme görevi çerçevesinde gizli değil, alenen görüşeceğiz. Konuştuk. Ülkemizi ekonomik krize sokmayız, krizden çıkarırız. Ülkemizi IMF kapısından kurtaran ‘Türkiye’nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nı yazıp uygulayan ekipte Hazine Müsteşarı olarak söylüyorum. Aslında bunu en iyi Erdoğan biliyor. Erdoğan iktidara geldiğinde yazdığımız program sayesinde ekonomide önü açık ve büyümeye dönen bir ekonomi buldu. Şimdi Erdoğan ‘IMF’nin kapısına tekrar gitmek’ten bahsediyorsa bunun sorumlusu 21 yıldır ülkeyi yönetendir. Ülkeyi IMF’nin kapısına yaklaştıran, ekonomimizi krize sokan Erdoğan’dır.
“AYRICA MEYDANDA ‘IMF BORCUNU ÖDEDİM’ DİYOR AMA 2005 TARİHLİ STAND-BY SÖZLEŞMESİYLE ÖDEDİĞİMİ SÖYLEDİĞİ BORCUN 10 MİLYAR DOLARINI ALAN SAHİBİDİR”
“Faiz neden enflasyon sonuç” yanılgısıyla ekonomiyi benzeri görülmemiş bir krize sokan, güçlü ekonomiye geçişin ardından hazırladığı sağlam temeller üzerinde reformlar yapmayan, ülkeyi sıcak paracıların eline teslim eden Erdoğan’ın kendisidir. , gelen parayı kiraya ve betona gömerek yıllarını harcadı. Üstelik meydanlarda ‘IMF borcunu ödedim’ diyor. Ama ödediğini söylediği borcun 10 milyar dolarını alıp kullandığını söylemiyor. Erdoğan, ‘Bu ülke bir daha böyle sıkıntılar yaşamasın’ derse, ne yapacağı belli. 15 Mayıs sabahı milletin iradesine saygı duyacak, valizini toplayacak ve halkın sözünü iki katına çıkarmayacak, saraydan ayrılacak ve işi ustalarına bırakacaktır.
“MİLLETİMİZE ‘2023’TE 2 TRİLYON DOLAR MİLLİ GELİR’ DEDİ. BUNUN YARISINI BİLE TUTAMIYOR”
Erdoğan, meydanlarda halkın gözlerine bakarken verdiği ‘Sözlerini Tutmaktan’ bahsediyor. Vatandaşların aklıyla dalga geçmeyi meslek haline getirmişler. Erdoğan 2011’de seçime giderken, Cumhuriyetin 100. Yıl Hedefleri 2023’ü söyledi. Milletimize ‘2023’te 2 trilyon dolar milli gelir’ sözlerini verdi. Yarısını bile alamadık. 1 trilyon dolara bile ulaşmadı. Şimdi ‘5 yıl sonra 2028’de milli geliri 1.5 trilyon dolara çıkarmak’tan bahsediyor. Aynı Erdoğan, ’25 bin dolar kişi başı gelir yapacağım’ dedi. Yarısını bile alamadık. 10 bin dolar kaldı. Ve bununla övünmeye çalıştı. Erdoğan artık millete verdiği sözleri yerine getirmeyen ama yine de böbürlenmeye çalışan iflas etmiş bir siyasetçidir. Öyle bir vaziyette ki, bizim söylemediğimiz sözleri “böyle söylediler” diyerek kendi sözlerinin üzerine basıyor.
“TIR TERÖR ÖRGÜTÜSÜNÜN SALDIRISINA UĞRADIĞI TEK CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ, KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN İSİMİNİ TERÖRLE YERLEŞTİRMEYE ÇALIŞMAKTADIR”
Nitekim 21 yıldır görevde olan hükümet başkanının durumu içler acısı. Genel Liderimizin karşısına çıkamaz. ‘Evet efendim basket ustaları’ diye bakan gazeteci, önünde kendi gölgesiyle boks yapıyor. Hain terör örgütünün saldırdığı tek genel lider olan Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adını terörle gündeme getirmeye çalışıyor. Herkes bilecek. Kökeni Kuvayimilliye olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden gelen Türkiye’nin kurucu partisinin genel başkanının adını terörle yan yana anmaya kimsenin hakkı ve hakkı yoktur. Hele Oslo’da teröristle aynı masaya oturanlar, terör liderine ‘Canım’, şehide ‘kafa’ diyenler, terör liderinin kardeşini oy için devlet televizyonunda yayınlayanlar, terör liderinin kardeşini oy için yayınlamayanlar. Gaffar Müdürü’nün katilleri, Konca Kuriş’i domuz bağıyla boğanlar, kendine terörist demeyenler, iş yapıp bize anlatanlar. sözleri yok.
“21 YILLIK HÜKÜMET İTİRAZIYLA KONUŞUYOR. EĞER HALA SÖZ VERMEK İÇİN GİDİYORSA, ZİYA PAŞA’NIN DEDİĞİ GİBİ ‘BU İNSANDIR, DAHİL DEĞİLDİR’.
21 yıllık hükümet eylemi boyunca konuşuyor. Hala söz vermeye çalışıyorsa Ziya Paşa’nın dediği gibi ‘Tören iştir, söze gerek yok. ‘Kişinin görünen mertebe-i aklının işinde…’ denir. Bu Hükümetin beyin ölümü gerçekleşti. Artık siyasi bir ölüme dönüştü. Öyle bir durumdalar ki, ellerinde koca bir devlet aygıtı olduğu halde Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Zaptı’ndan ancak seçim beyannamelerini kesip yapıştırarak yazabiliyorlar. Kaynak göstermeyerek intihal suçunu işlemektedir.
“KAMU İŞLEMLERİNDE GÖRÜŞME UYGULAMASINA SON VERECEKLERDİ. 21 YILDIR YÖNETİMDE OLDUĞUNUZ İYİ DEDİ. BUGÜNE KADAR GÖRÜŞMEYİ NEDEN SONLANDIRDINIZ?”
Erdoğan’ın sahte seçim beyannamesindeki Aile Yardım Sigortasından, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gençlere vaatlerine kadar pek çok konu çalıntı, kes-yapıştır. Ama söyledikleri her şey sırıtıyor. Örneğin göreve gelirlerse kamuda mülakat uygulamasını sonlandıracaklar. 21 yıldır yönetimdesiniz. Neden şimdiye kadar röportajı durdurmadın? Neden şimdi değil de hemen seçimden sonra randevu alıyorsunuz? Yanlışsa neden uyguladınız? Eğer öyleyse, neden kaldırıyorsunuz? Bu soruların hiçbirinin cevabı yok.
“ERDOĞAN BİZDEN KOPYALAMAYA ÇOK ALIŞMIŞ. AMA MİLLETİMİZ ASLI OLDUĞUNDA BİR ŞEYİN YANLIŞ OLDUĞUNA İNANMIYOR.”
“ERDOĞAN 15 MAYIS SABAH GİDECEK, MİLLET ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU GELECEK”
15 Mayıs sabahı Erdoğan gidecek. Milletin adayı Kemal Kılıçdaroğlu gelecek. Bu canavar yönetimi sandıkta devirmek, ülkemizin ufkunu gerçek demokrasi ve güçlü bir parlamenter sistemle aydınlatmak için hep birlikte mücadele edeceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nu sadece 13. Cumhurbaşkanı yapmayacağız. Mecliste de birinci parti olacağız. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Biz ‘Cumhuriyet’in, ‘özellikle yetimlerin’ partisiyiz. Bizler, yoklukta da olsa vatan ve özgürlük aşkıyla dünyaya karşı koyan bu onurlu ‘Millet’ partisiyiz.
“CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINDA MİLLİ İTTİFAKTAKİ ORTAKLARIMIZLA BİRLİKTE AYRILIKLARIMIZA SON VERDİK, OMUZ ELE VERDİK, YENİDEN UMUT YETİŞTİRMEYE GELİYORUZ”
Kuvayimilliye Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden doğan umut partisiyiz. ‘Umutsuz durumlar yoktur, çaresiz insanlar vardır. Biz, ‘Ümidimi hiçbir zaman kaybetmedim’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz. Dünyada ender bulunan bir asırdan fazla geçmişe sahip, ecdadından kalan şerefli mirasa sahip çıkan, genç fidanlarla büyüyen asırlık bir çınarız. şimdi ise, Cumhuriyetin ikinci asrında, Millet İttifakı’ndaki ortaklarımızla birlikte, farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, omuz omuza veriyor, umudu yeniden alevlendirmek için buradayız.
“MİLLETİMİZE SÖZ: ÜLKEMİZİN HER KÖŞESİNE YENİDEN BAHAR GELECEK”
13. Cumhurbaşkanımız, önce milletimizi rahatlatacak, sonra kalkındıracak olan Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır. 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak, ülkemize yatırımlar yağacak. İyi bir iş ve bir AS olacak. 13. Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak Halil İbrahim’in rahmeti sofralarımıza gelecek. 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak, ülkemizin çalınan neşesi, insanımızın çalınan gülüşü geri gelecektir. 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak, dışarı çıkan gençlerimiz de ülkelerine dönecek. Pablo Neruda’nın dediği gibi: “Bütün çiçekleri kesebilirsin ama baharın gelişini engelleyemezsin.” 15 Mayıs sabahı milletimize verdiği sözü unutanlar gidecek, sözünü tutacak olanlar gelecektir. Milletimize bir söz: Ülkemizin her köşesine yeniden bahar gelecek. Milletimiz için de yurdumuzun her köşesine yeniden bahar gelecek.”